Jeoekonomik Eksende Türkiye-Irak İlişkileri Stratejik Ortaklık ve Rekabet Dinamikleri Üzerine Bir Analiz

Jeoekonomik Eksende Türkiye-Irak İlişkileri: Stratejik Ortaklık ve Rekabet Dinamikleri Üzerine Bir Analiz

Jeoekonomi, uluslararası ilişkiler literatüründe jeopolitik hedeflerin ekonomik araçlarla gerçekleştirilmesini ifade eden stratejik bir kavramdır.
Getting your Trinity Audio player ready...

Jeoekonominin Dış Politika Aracı Olarak Yükselişi

Jeoekonomi, uluslararası ilişkiler literatüründe jeopolitik hedeflerin ekonomik araçlarla gerçekleştirilmesini ifade eden stratejik bir kavramdır. Bu kavram, ekonomik gücün dış politika hedeflerine yönelik baskı veya teşvik mekanizması olarak kullanılmasına dayanır. Soğuk Savaş sonrası uluslararası sistemde yaşanan değişimler, devletlerin dış politikada askeri müdahalelerden çok ekonomik yöntemlere yönelmelerini zorunlu kılmıştır. Bu kapsamda ekonomik yaptırımlar, ticaret politikaları ve yatırım stratejileri, askeri müdahalelerin yol açtığı yüksek maliyet ve risklerden kaçınarak jeopolitik hedeflere ulaşmayı sağlamaktadır. Ancak, jeoekonomik stratejilerin başarısı, kullanılan araçların uygunluğuna ve uluslararası iş birliğinin düzeyine bağlıdır; çünkü bu stratejiler karmaşık ve çok boyutlu etkileşimlere yol açarak bazen beklenmedik sonuçlar doğurabilir.

Küreselleşmenin sınırlarının giderek bulanıklaştığı ve yerini küresizleşmeye bıraktığı uluslararası sistemde, devletler arasındaki ilişkiler artık salt siyasi ve askeri faktörlerle açıklanamayacak kadar karmaşık bir yapıya sahiptir. Ekonomik faktörler, özellikle jeoekonomik unsurlar, devletlerin dış politika tercihlerinde kritik bir rol üstlenmekte ve bu durum, uluslararası ilişkilerin çok boyutlu doğasını daha da belirginleştirmektedir. Coğrafi yakınlık, enerji kaynakları, ticaret yolları ve pazar potansiyeli gibi temel unsurlar, devletler arasında rekabetin yanı sıra iş birliğinin de temel belirleyicileri olarak ön plana çıkmaktadır. Bu bağlamda, Orta Doğu coğrafyasında stratejik öneme sahip iki aktör olan Türkiye ve Irak arasındaki ilişkiler, jeoekonomik stratejilerin önemini ve karmaşıklığını sergileyen özgün bir vaka teşkil etmektedir. Bu analiz, Türkiye-Irak ilişkilerinin farklı katmanlarını jeoekonomi perspektifinden inceleyerek, her iki ülkenin stratejik çıkarlarını ve bu ilişkilerin bölgesel istikrara etkilerini değerlendirmeyi amaçlamaktadır.

Jeoekonomik Dinamikler ve Stratejik Uyum

Türkiye ve Irak arasındaki ilişkiler, sadece geleneksel siyasi ve askeri etkileşimlerle sınırlı kalmayıp, jeopolitik hedeflerin ekonomik araçlarla gerçekleştirildiği çok katmanlı bir yapıya sahiptir. Bu durum, her iki ülkenin de ulusal çıkarlarını korurken, bölgedeki stratejik konumlarını pekiştirmek için ekonomik diplomasiyi aktif bir şekilde kullandığını göstermektedir. İlişkilerin odağında enerji kaynaklarına erişim, ticaret koridorlarının güvenliği ve bölgesel istikrar yer alırken, bu unsurlar her iki devlet için de hayati öneme sahip bulunmaktadır.

Ekonomik bağlamda, Türkiye’nin bölgesel bir ekonomik güç ve sanayi ihracatçısı kimliği, enerji ihtiyacının önemli bir kısmını karşılamak için Irak’a olan bağımlılığıyla birleşerek benzersiz bir durum yaratmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Dışişleri Bakanlığı verileri, bu karşılıklı bağımlılığın somut bir göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’nin Irak’a yönelik 12,7 milyar dolarlık ihracatı ve 7,1 milyar dolarlık ithalatı, ticaretin asimetrik doğasını gözler önüne serse de, Irak için Türkiye’nin %26,7’lik payıyla en büyük ithalat pazarı olması, Irak ekonomisinin Türkiye’ye ne denli entegre olduğunu vurgulamaktadır. Aynı şekilde, Irak petrol ihracatının yaklaşık %40’ının, Türkiye’nin de enerji ihtiyacının %20’sinin Türkiye üzerinden gerçekleşmesi, her iki ülkenin ekonomik refah ve istikrarının doğrudan birbirine bağlı olduğunu kanıtlamaktadır.

Bu karşılıklı bağımlılık, doğal olarak hem iş birliği hem de rekabet alanlarını beraberinde getirmektedir. Türk müteahhitlik sektörünün Irak’taki son yirmi yılda 35 milyar dolarlık 1.101 projeye imza atması, Türkiye’nin Irak’ın yeniden inşasındaki kilit rolünü ve bu rolün getirdiği ekonomik gücü göstermektedir. İkili ticaret hacminin 24,1 milyar dolara ulaşması ise, ticari ilişkilerin sadece hacimsel olarak değil, çeşitlilik açısından da derinleştiğinin bir işaretidir. Tekstil, gıda, makine ve demir-çelik ihracatı, Türkiye’nin sanayi potansiyelini; ham petrol ithalatı ise Irak’ın enerji zenginliğini yansıtmaktadır.

Altyapı Projeleri ve Enerji Bağımlılığının Yansımaları

İlişkilerin geleceğini şekillendirecek en önemli jeoekonomik projelerden biri, Kalkınma Yolu Projesi’dir. Basra’dan Türkiye sınırına uzanan 1.200 km’lik demir ve karayolu hattı, sadece iki ülke arasındaki ticari akışı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda Süveyş Kanalı’na alternatif bir ticaret koridoru olarak küresel tedarik zincirlerinde yeni bir dinamik yaratacaktır. Projenin lojistik verimliliği artırma ve maliyetleri düşürme potansiyeli, aynı zamanda Çin’in Kuşak-Yol Girişimi’ne karşı stratejik bir alternatif sunarak bölgesel güç dengelerini etkileyebilir. Irak, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar arasında imzalanan dörtlü mutabakat, projenin siyasi olarak arkasında durulduğunu göstermektedir.

Enerji alanında, Kerkük-Ceyhan Boru Hattı ikili ilişkilerin temel taşlarından biri olmaya devam etmektedir. Bu hat, Türkiye’nin enerji arz güvenliğini sağlarken, aynı zamanda Irak için hayati bir gelir kaynağıdır. Türkiye, petrol akışını bir jeoekonomik araç olarak kullanarak, gerektiğinde Irak üzerindeki etkisini artırabilmektedir. Kuzey Irak ham petrolünün Ceyhan üzerinden akışının tahkim ve teknik anlaşmalara bağlı olması, enerji iş birliğinin siyasi ve hukuki boyutunu gözler önüne sermektedir. Gelecekte planlanan yeni boru hatları veya doğalgaz iş birlikleri, bu ilişkinin dinamiklerini daha da karmaşık hale getirecektir.

Genişleyen Kurumsal Çerçeve ve Güvenlik Odağı

İlişkilerin çok boyutluluğu, sadece ekonomi ve enerjiyle sınırlı değildir; aynı zamanda güvenlik, su yönetimi ve kurumsal iş birliği gibi alanları da kapsamaktadır. Su yönetimi, Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) yatırımlarıyla elde ettiği hidrolojik avantaj nedeniyle ilişkilerin en hassas konularından biridir. Türkiye, “adil ve makul kullanım” ilkesiyle iş birliğini vurgularken, Irak’ın kuraklık dönemlerinde Türkiye’nin baraj politikalarına yönelik eleştirileri, bu alanda sürekli bir diyalog ve ortak planlama ihtiyacını ortaya koymaktadır. 2024 yılında imzalanan on yıllık çerçeve anlaşması, bu konuya stratejik bir yaklaşım getirmeyi hedeflemektedir.

Öte yandan, her iki ülkenin ortak güvenlik endişesi olan bölücü terör örgütü PKK’nın Kuzey Irak’taki varlığı, ekonomik ve siyasi ilişkilerin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için hayati bir önem taşımaktadır. Nisan ve Temmuz 2024’te imzalanan güvenlik ve iş birliği mutabakat zaptları, sınır güvenliği, istihbarat paylaşımı ve PKK’ya karşı ortak operasyon kapasitesini artırmayı amaçlamaktadır. Bu gelişmeler, güvenlik iş birliğinin, jeoekonomik hedeflere ulaşmada bir ön koşul haline geldiğini göstermektedir.

Kurumsal iş birliği de ekonomik entegrasyonu pekiştirmektedir. Ortak Ekonomi ve Ticaret Komitesi (JETCO) protokolü, gümrük, lojistik ve yatırım kolaylıklarını gündeme alarak ticari hedefleri belirlemiştir. Ayrıca, Türkiye Varlık Fonu ile Irak Kalkınma Fonu arasında imzalanan mutabakat, enerji, altyapı ve teknoloji gibi alanlarda ortak yatırım fırsatlarını değerlendirmek için somut bir mekanizma oluşturmaktadır.

Bu çok boyutlu ilişkiler ağı, Türkiye-Irak bağının sadece ekonomik çıkarlar değil, aynı zamanda karşılıklı güven ve stratejik uyum üzerine inşa edildiğini göstermektedir. Her iki ülke de, jeoekonomik araçları kullanarak bölgesel güçlerini pekiştirmekte, ancak bu süreçte iş birliği ve rekabet arasındaki hassas dengeyi korumak zorunda kalmaktadır. Gelecekte, küresel enerji piyasalarındaki dalgalanmalar ve iklim değişikliği gibi faktörler, bu ilişkilerin dinamiklerini daha da şekillendirecektir. Bu bağlamda, yapıcı diyalog ve sorumlu politikalar, her iki ülke için de sürdürülebilir refah ve güvenlik açısından hayati önem taşımaktadır.

Jeoekonomik Projeksiyon ve Sonuç

Türkiye-Irak ilişkileri, salt bir karşılıklı bağımlılık durumunun ötesinde, her iki ülkenin de ulusal çıkarlarını maksimize etmek için jeoekonomik stratejilerini titizlikle uyguladığı bir platformdur. Bu stratejiler, ekonomik araçların siyasi hedeflere ulaşmada nasıl etkin bir şekilde kullanılabileceğini net bir şekilde göstermektedir. Türkiye, bir yandan altyapı yatırımları, enerji anlaşmaları ve ticaret koridorları gibi teşvik edici politikalarla Irak’ın kalkınma sürecine katkı sağlayarak bölgesel nüfuzunu artırırken, diğer yandan gerektiğinde enerji akışının kısıtlanması gibi caydırıcı araçlara başvurabilme potansiyelini de elinde tutmaktadır. Bu ikili yaklaşım, jeoekonominin hem pozitif hem de cezalandırıcı yönünü ortaya koyan somut bir örnektir.

Irak ise bu dinamik etkileşime pasif bir aktör olarak katılmamaktadır. Aksine, ekonomik bağımsızlığını artırma ve Türkiye’ye karşı stratejik bir denge oluşturma amacıyla ihracatını çeşitlendirme ve farklı ortaklıklar kurma çabalarını sürdürmektedir. Türkiye’nin yenilenebilir enerjiye yönelme girişimleri ve Irak’ın küresel pazarlara entegrasyon çabaları, gelecekte ikili ilişkilerin seyrini belirleyecek ana unsurlar olarak öne çıkmaktadır. Bu karşılıklı etkileşim, bölgesel istikrar ve ekonomik büyüme açısından hayati bir stratejik önem taşımaktadır.

Gelecekte Türkiye-Irak jeoekonomik ilişkileri, küresel enerji piyasalarındaki dalgalanmalar, iklim değişikliğinin getirdiği su kıtlığı gibi bölgesel etkiler ve devam eden siyasi istikrarsızlık gibi çok yönlü belirsizliklerden etkilenecektir. Bu koşullar altında, her iki taraf da karşılıklı bağımlılıklarını hassas bir dengeyle yönetmek ve ortak çıkarları doğrultusunda uyumlu politikalar geliştirmek zorundadır. Ortak projeler ve serbest ticaret bölgeleri gibi teşvik edici mekanizmaların sürdürülmesi, her iki ülkenin de kazancını en üst seviyeye çıkaracaktır. Öte yandan, uzun vadede güveni zedeleyebilecek ve ekonomik-siyasi maliyetleri artıracak caydırıcı politikaların kullanımından kaçınılması, ilişkinin sürdürülebilirliği için kritik önem taşımaktadır. Bu nedenle, iki ülkenin önceliği, yapıcı iş birliği mekanizmalarını kurumsallaştırmak ve jeoekonomik araçları pozitif bir dönüşüm için kullanmak olmalıdır.

Sonuç olarak, altyapıdan enerjiye, ticaretten güvenliğe uzanan bu çok boyutlu ilişki ağı, Türkiye-Irak ilişkilerinin jeoekonomik bir eksen etrafında şekillendiğini ve sadece ekonomik çıkarlara dayanmayan, stratejik bir sınama sunduğunu göstermektedir. İklim değişikliği ve siyasi istikrarsızlık gibi ortak zorluklar karşısında atılacak her adım, iki ülke arasında ya iş birliği köprüleri kurma ya da rekabet uçurumunu derinleştirme potansiyelini barındırmaktadır. Bu karmaşık ve dinamik ortamda, hem Türkiye’nin hem de Irak’ın sorumlu ve basiretli politikalar geliştirmesi, bölgesel refah ve güvenliğin sürdürülebilirliği açısından temel bir koşuldur. Nihayetinde, bu iki önemli bölgesel aktörün jeoekonomik uyumu, tüm Orta Doğu coğrafyasına model teşkil edebilir ve kalıcı bir istikrarın kapısını aralayabilir.

Kaynakça

  1. Kriter Dergisi. (t.y.). Türkiye-Irak ilişkilerinde yeni dönem: İkili ilişkilerden bölgesel iş birliğine. Erişim adresi: https://kriterdergi.com/dis-politika/turkiye-irak-iliskilerinde-yeni-donem-ikili-iliskilerden-bolgesel-is-birligine
  2. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı. (t.y.). Türkiye Cumhuriyeti ve Irak Cumhuriyeti heyetleri arasında yapılan görüşmeye ilişkin ortak sonuç bildirisi. Erişim adresi: https://www.mfa.gov.tr/turkiye-cumhuriyeti-ve-irak-cumhuriyeti-heyetleri-arasinda-yapilan-gorusmeye-iliskin-ortak-sonuc-bildiris.tr.mfa
  3. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı. (t.y.). Türkiye-Irak siyasi ilişkileri. Erişim adresi: https://www.mfa.gov.tr/turkiye-irak-siyasi-iliskileri.tr.mfa
  4. Orta Doğu Araştırmaları ve Stratejik Düşünce Derneği (ODAP). (t.y.). Türkiye-Irak Kalkınma Yolu Projesi: Yeni İpek Yolu olur mu? Erişim adresi: https://www.odap.org/bolgeler/orta-dogu/turkiye-irak-kalkinma-yolu-projesi-yeni-ipek-yolu-olur-mu
  5. Yükseköğretim Kurulu (YÖK). (t.y.). Yükseköğretim Bilim Dergisi. Erişim adresi: https://acikbilim.yok.gov.tr/bitstream/handle/20.500.12812/330991/yokacikbilim_10090614.pdf?sequence=-1&isallowed=y
  6. Uludağ Üniversitesi. (t.y.). Türkiye-Irak ilişkileri ve bölgesel iş birliği. Erişim adresi: https://acikerisim.uludag.edu.tr/server/api/core/bitstreams/bc594d98-03da-4644-9f0c-7c12d8d4478a/content
  7. Türk Diplomasisi ve Uluslararası Politika Araştırma Merkezi (TUDPAM). (t.y.). Son dönem Türkiye-Irak ilişkileri. Erişim adresi: https://tudpam.org/son-donem-turkiye-irak-iliskileri
  8. Okur, M. A. (t.y.). Cumhuriyetimizin yüz yıllık yolculuğundan “Türk Eli”ne: Türk dış politikasının ufkunda yeni(den) bir dünya mümkün mü? Türk Dünyası.
  9. Okur, M. A. (t.y.). Cumhuriyetimizin 100. yılında kökleri hatırlamak: Dünyacı milliyetçilik, tarihli Türklük ve tarihli Müslümanlık üzerine.
  10. Anadolu Ajansı. (2023, Kasım 14). Turkey-Iraq Development Road Project: Enhancing regional connectivity and trade. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/en/middle-east/turkiye-iraq-development-road-project-enhancing-regional-connectivity-trade/2993555
  11. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı. (2023). Türkiye-Irak ikili ticaret verileri. Erişim adresi: https://www.mfa.gov.tr/turkiye-irak-siyasi-iliskileri.tr.mfa
  12. Global Highways. (2023, Mayıs 18). 17 billion Turkey-Iraq road rail link. Erişim adresi: https://www.globalhighways.com/news/17-billion-turkey-iraq-road-rail-link
  13. Şahin, M., & Okur, M. A. (2024). ABD dış politikasında jeoekonomik stratejiler: Rusya örneği. Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 46(2), 429-451. https://doi.org/10.14780/muiibd.1482912
  14. İletişim Başkanlığı. (2024, Nisan 22). Türkiye ile Irak arasında 11 anlaşma imzalandı. Erişim adresi: https://www.iletisim.gov.tr/turkce/haberler/detay/turkiye-ile-irak-arasinda-11-anlasma-imzalandi
  15. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı. (2024, 22 Nisan). Türkiye ile Irak arasında 11 anlaşma imzalandı. Erişim adresi: https://www.iletisim.gov.tr/turkce/haberler/detay/turkiye-ile-irak-arasinda-11-anlasma-imzalandi (Erişim tarihi: 16 Ağustos 2025).
  16. C. Dışişleri Bakanlığı. (2024, 22 Nisan).Türkiye Cumhuriyeti ile Irak Cumhuriyeti Ortak Bildirisi. Erişim adresi: https://www.mfa.gov.tr/turkiye-cumhuriyeti-ile-irak-cumhuriyeti-ortak-bildirisi.tr.mfa (Erişim tarihi: 16 Ağustos 2025).
  17. Anadolu Ajansı. (2024, 22 Nisan).Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Irak ziyareti. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/tr/gundem/cumhurbaskani-erdoganin-irak-ziyareti/ (Erişim tarihi: 16 Ağustos 2025).
  18. Anadolu Ajansı. (2025, 8 Temmuz).Türkiye ve Irak, Kalkınma Yolu Projesi kapsamında iş birliğini sürdürüyor. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/turkiye-ve-irak-kalkinma-yolu-projesi-kapsaminda-is-birligini-surduruyor/(Erişim tarihi: 16 Ağustos 2025).
  19. TRT Haber. (2025, 25 Nisan).Türkiye-Irak Güvenlik Diyaloğu: PKK’ya karşı ortak operasyon sinyali. Erişim adresi: https://www.trthaber.com/haber/gundem/turkiye-irak-guvenlik-diyalogu-pkkya-karsi-ortak-operasyon-sinyali-876543.html (Erişim tarihi: 16 Ağustos 2025).
  20. Al Monitor. (2025, 30 Temmuz).Iraq, Turkey still struggle to move forward on Development Road project. Erişim adresi: https://www.al-monitor.com/originals/2025/07/iraq-turkey-still-struggle-move-forward-development-road-project(Erişim tarihi: 16 Ağustos 2025).