Getting your Trinity Audio player ready...
|
Son dönemde yaşanan siyasal ve ekonomik gelişmelerle birlikte kamuoyunda çok sayıda anket çalışması gündeme gelmektedir. Bu çalışmalar, 2023 seçimlerinden bu yana Türkiye’de parti tercihleri konusunda toplum genelinde değişiklikler yaşandığını göstermektedir. Ancak, söz konusu anketler çoğu zaman bölgesel farklılıkları veya daha özel alanlardaki eğilimleri analiz etmeye yetecek büyüklükte örneklemlere sahip değildir.
Buna karşılık, Türkiye’nin farklı bölgelerinde çeşitli konu başlıklarında saha anketleri yürütmüş ve koordine etmiş birisi olarak, esnaf, çiftçi gibi farklı meslek gruplarından ve coğrafi bölgelerden halen iletişimimi sürdürdüğüm bazı anket katılımcıları mevcuttur. Özellikle son dönemde bu insanlarla yaptığım sohbetlerde önemli gözlemler ediniyorum. Bu görüşmeler, Konya–Karaman, Rize-Trabzon ve Kayseri–Yozgat gibi AK Parti’ye ideolojik kimlik üzerinden bağlı seçmenlerin yoğun olduğu bölgelerdeki Ak Partili bireylerde dahi mevcut döneme ilişkin rahatsızlıkların açıkça dile getirilmesiyle öne çıkıyor. Bununla birlikte İmamoğlu’nun tutuklanmasını yanlış bulanların sayısı da bir hayli fazla.
Son dönemde yaptığım bu görüşmeleri nasıl daha sistematik biçimde analiz edebileceğim üzerine düşünürken Enstitü’nün Yönetim Kurulu Toplantısı’nda bir yöntem önerisi konuşuldu; Google Trends verilerinden yararlanmak.
Google Trends, belirli bir kelime ya da isim için yapılan aramaların zaman ve mekân bazında göreli yoğunluğunu ölçen bir araçtır. Veriler mutlak arama sayıları olarak değil, 0–100 arasında normalize edilmiş skorlar şeklinde sunulur. Örneğin, bir liderin adı için “100” değeri, seçilen zaman ve mekân aralığında en yüksek arama ilgisini gösterir. Böylece, kullanıcıların internet üzerinden hangi konulara, liderlere veya partilere daha fazla ilgi gösterdiği anlaşılabilir.
Bu noktada önemli bir metodolojik ayrıntı vardır: İstanbul gibi nüfusu yüksek şehirlerdeki mutlak arama sayıları ile Rize gibi nüfusu daha düşük şehirlerdeki arama sayıları birbirinden farklı olsa da Google Trends her bölgeyi kendi toplam arama hacmine göre normalize eder. Yani skorlar, mutlak rakamların değil, ilgili kelimenin toplam aramalar içindeki payının yansımasıdır. Bu sayede nüfus büyüklüklerinden kaynaklanabilecek dengesizlikler giderilir ve iller arası karşılaştırma yapılabilir.
Peki, Google Trends verileri Türkiye’deki siyasi gelişmeleri anlamak için kullanılabilir mi? Bunu test etmek için son seçimlerden zaferle ayrılan Erdoğan’ın il bazında aldığı oy oranı ve il bazında Google Trends verileri arasındaki ilişkiyi inceledim. Seçimlerin arama sonuçları üzerindeki etkisini bertaraf edebilmek için, 2018 seçimlerinden bir ay sonrası (24 Temmuz 2018) ile 2023 seçimlerinin ilk turundan bir ay öncesine (14 Nisan 2023) kadar geçen dönemdeki verileri analize dahil ettim.
Analiz sonucuna göre, Erdoğan’ın Google Trends skorları ile aldığı oy oranı arasındaki korelasyon katsayısı 0,42’dir. Bu değer, çok güçlü olmamakla birlikte orta düzeyde pozitif bir ilişkiye işaret etmektedir. Yani, toplam aramalar içerisinde Erdoğan’a daha yoğun ilgi gösterilen illerde, Erdoğan’ın oy oranı da görece daha yüksek olmuştur. Bununla beraber Grafik 1, Google Trends Skoru açısından ilk 20 ili ve 2023 seçimlerinde Erdoğan’ın aldığı oy oranlarını yansıtmaktadır.
Grafik 1’de dikkat çeken ilk nokta, Erdoğan’ın Google Trends Türkiye ortalaması 59,62 iken, ilk 20 il açısından söz konusu ortalama 68,05’e yükselmektedir. Benzer şekilde, Erdoğan 2023 seçimlerinin ilk turunda Türkiye genelinde %49,5 oy alırken, Google Trends’te öne çıkan ilk 20 ildeki oy oranı %62,8’e çıkmaktadır. Ayrıca, Erdoğan için Google Trends skoru 60 ve üzeri olan illerde, yani ortalamanın üzerinde yer alan illerde Erdoğan’ın oy oranı %57,3 seviyesindedir.
Dolayısıyla, veriler Google Trends skorları ile Erdoğan’ın oy oranı arasında il düzeyinde anlamlı bir ilişki bulunduğunu ortaya koymaktadır. Bu bulgudan hareketle Türkiye’de son bir yıl içerisinde yaşanan siyasal ve ekonomik gelişmelerin etkileri açısından Google Trends verileri üzerinden ikinci bir analiz yapılmıştır. Bu analizde, son bir yıllık arama verileri derlenmiş ve 2023 seçimleri öncesindeki tabloyla karşılaştırılmıştır.
Öncelikle, Google Trends’te Türkiye geneli ortalaması 59,62 olan Erdoğan’ın skoru, son bir yıl içerisinde 55,8’e gerilemiştir. Ancak değişim yalnızca genel ortalamada değil, farklı boyutlarda da kendini göstermektedir. Bunlardan ilki, ilk 20 ili oluşturan kompozisyonda gözlemlenmiştir. Yazının başında değindiğim, katı AK Partili seçmen profiliyle bilinen bölgelerden gelen şikâyetlere paralel olarak Trabzon, Kayseri ve Konya gibi iller son bir yılın verileri itibarıyla artık ilk 20 içerisinde yer almamaktadır. Buna ek olarak, 2023 seçimleri öncesinde Google Trends verilerine göre ilk 20 ilde Erdoğan’ın oy desteği %68,05 düzeyindeyken son bir yılın verileri baz alınarak 2023 sonuçları incelendiğinde bu oran %56,8’e gerilemiştir. Grafik 2’de söz konusu verileri barındıran tablo sunulmaktadır.
Peki, Google Trends verileri üzerinden son dönemde kamuoyunda geniş yer bulan Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması meselesine dair bir analiz yapılabilir mi?
Bunu incelemek amacıyla, aramalar seçim sonuçlarından etkilenmeyecek şekilde iki dönem karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. İlki, 2024 belediye seçimlerinden bir ay sonrasından (19.04.2024) başlayarak İmamoğlu’nun tutuklanmasından iki hafta öncesine kadar geçen süreç (04.03.2025); ikincisi ise 19 Mart sürecinden bir ay sonrasına kadar olan dönemdir. Bu iki dönem, Google Trends verileri üzerinden karşılaştırmalı olarak analiz edilmiş sonra Erdoğan’ın verileri ile karşılaştırılmıştır.
Öncelikle, tutuklama hadisesinden önce Türkiye geneli Google Trends ortalaması 46,9 olan Ekrem İmamoğlu, söz konusu süreçte 55,7’ye yükselmiştir. Bununla beraber Trabzon, Rize, Samsun ve Kocaeli gibi Erdoğan’ın yüksek oy aldığı illerin İmamoğlu açısından Google Trends verilerinde ilk 20’de yer alması dikkat çekicidir. Grafik 3, İmamoğlu açısından Google Trends verilerine göre ilk 20 ili göstermektedir.
Ancak, bahsedilen son husus bir şüpheyi de beraberinde getirmektedir. Acaba Erdoğan’ın son bir yıl içerisinde düşüş yaşadığı illerde İmamoğlu’nun verisi ne yönde değişmiştir? Bu soruya cevap bulabilmek için her iki siyasetçinin Google Trends verileri il bazında karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir.
Verilere bakıldığında, il bazında Erdoğan ve İmamoğlu arasında -0.12’lik negatif bir korelasyon ilişkisi vardır. Aradaki ilişki zayıf olmakla birlikte bu durum, son bir yılda Erdoğan’ın Google Trends verisinin düştüğü illerde İmamoğlu’nun verisinin tutuklanma hadisesinden sonra artış gösterdiğine işaret etmektedir. Bununla beraber Erdoğan’ın en çok düşüş yaşadığı son 10 ilde, Ekrem İmamoğlu için 8,54 puanlık bir artış gözlemlenmiştir. Grafik 4, söz konusu verinin bulunduğu tabloyu yansıtmaktadır. Tablo’dan görüleceği üzere, Erzurum, Konya, Şanlıurfa, Afyonkarahisar ve Tokat gibi Erdoğan’ın ve AK Parti’nin yakın dönemdeki tüm seçimlerde yüksek oy aldığı bölgelerde, Erdoğan’da gözlemlenen düşüşe karşılık İmamoğlu’ndaki yükseliş dikkat çekicidir.
Bu yazıda yer verilen analizler, kişisel temaslar üzerinden öğrenilen bazı siyasal ve ekonomik rahatsızlıkların, Google Trends verileriyle desteklenerek Türkiye ölçeğinde bölgesel çıkarımlar yapılmasına imkân tanımak amacıyla yapılmıştır.
Analizler, 2023 seçimleri özelinde Erdoğan açısından Google Trends skorları ile alınan oy oranı arasında orta düzeyde pozitif bir ilişki bulunduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, seçim sonrasındaki dönemde Erdoğan’a yönelik ilginin azaldığı dikkati çekmektedir. Buna karşılık İmamoğlu özelinde, tutuklandıktan sonra geçmiş döneme göre halktaki ilgi seviyesi artmıştır. Aynı zamanda, Erdoğan’ın düşüş yaşadığı illerde Ekrem İmamoğlu’nun verilerinde artış gözlemlenmesi, iki siyasetçi arasında zayıf da olsa negatif bir korelasyon bulunduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle Erzurum, Konya, Şanlıurfa, Afyonkarahisar ve Tokat gibi geleneksel olarak yüksek AK Parti desteğine sahip illerde bu değişim dikkat çekicidir.
Sonuç olarak, Google Trends verileri doğrudan oy verme davranışını ölçmese de seçmen ilgisini, gündem yoğunluğunu ve bölgesel farklılıkları yansıtan önemli bir tamamlayıcı gösterge işlevi görmektedir. Türkiye’de siyasal gelişmeleri anlamak ve bölgesel eğilimleri takip etmek için bu tür alternatif veri kaynaklarının, klasik saha araştırmalarına katma değer sağlayan bir araç olarak daha fazla kullanılması faydalı olacaktır.